Finans, ekonomiden farklı olarak taşınabilir sermaye piyasaları ürünlerini inceler. Mesela hisse, bono, fon veya diğer menkul değerler gibi. Zaten menkul taşınabilir demektir. Gayrimenkul ise tam tersi yani taşınamaz.
İşin felsefik kısmı bir yana bu yazımda değineceğim ilk konu neden finans bilmeliyiz veya daha bilenen tabirle neden finansal okuryazarlığı artırmak gerek sorularına cevap vermek olacak. Öncelikle şunu belirteyim para önemli, bu bir gerçek. Eğer bir mandıra filozofu değilseniz iyi kötü para ile bir ilişkiniz hep olacak. Ama konu parayı amaç değil araç yapmak olmalı. Parayı ne hakettiğinden değerli ne hakettiğinden değersiz görmeliyiz. O ne kral ne de köle, o bir dost olmalı. Malumunuz emeklilik sistemi, enflasyon, maaş zamları derken faiz, dolar ve enflasyon üçgenine girdik. E bunun sonucunda ciddi bir fakirleşme ve alım gücünden çöküş. Yani maaş ve maaş zamlarını bekleyerek acı çekmek gayet kötü. Ama olay şu ki biz bu durumun kendiliğinden düzelmesini mi bekleyeceğiz yoksa kişisel olarak önlemler alıp yolumuza devam mı edeceğiz, bu soru çok net. Finans bize özgürlük sağlayacak.
Ben kişisel olarak önlemler alıp yoluma devam etmeyi seçiyorum. Bu yüzde finans bize özgürlük sağlayacak gibi duruyor yani sizde duymuşsunuzdur "FİNANSAL ÖZGÜRLÜK". Finansal özgürlük kazanmak için bu yola koyuldum. Bu serüvende bu blogta kendim bireysel olarak edindiğim tecrübeleri ve fikirlerimi sizinle paylaşacağım. Kendime bir günlük gibi düşünün. Ama günün sonunda tabi ki yatırım tavsiyesi kesinlikle değil ona göre. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, kendinize iyi davranın.